Uzman doktorlarımız sizi bekliyor! Tedavinize hemen başlayalım!

Diş Eti Hastalıkları

Diş Eti Hastalıkları

Diş Eti Hastalıkları

Diş eti hastalıkları birden çoktur. Birden çok nedenle ortaya çıkabilirler bizlerde sırasıyla önce diş eti rahatsızlıklarından sonra kısaca tedavi yöntemlerinden bahsedelim sizlerle.

Diş Eti Hastalıklarına Yakalanmamak İçin Neler Yapılması Gerekiyor?

Diş eti hastalıklarına kapılmak istemeyen bireylerin yapması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz:

Düzenli ağız ve diş temizliğine dikkat etmek. Her kişinin dişi farklıdır. Bu nedenle dişlerinizin ne istediğini bilmeniz gerekiyor. Bunun için diş hekiminizden diş macunu ve fırça tipi tavsiyesi alabilirsiniz. Temizliğin disiplinli olmasının yanı sıra doğru şekillerde olması da gerekmektedir. Uzmanlar bunun üzerine uzun yıllardır süre gelen araştırmalar yapmış ve hâlen daha yapılmaya devam etmektedir.

Hastalığın belirtileri yeri geldiği zaman basit bir klinik ortamı da bile belli olamayabiliyor nu nedenle yıllık rutin kontrollerinizi aksatmamanız gerekiyor.

Özellikle daha önce çene kemiği ve diş eti problemleri yaşayan hastaların uzun süre içerisinde değişiklik var mı bunu kontrol etmesi gerekmektedir.

Genel olarak bunlar hastalığı engelleyebilecek şeylerdir. Hastalık kişiden kişiye göre değişebilir semptomları farklı olabilir bu nedenle hissedilen ufak bir şikâyette diş hekimine başvurmanız gerekmektedir.

Gingivitis Periodontal
Gingivitis Periodontal
Diş eti uzmanlık alanına göre en hafif seyreden hastalıktır. Mikrobiyal plakların neden olduğu, ödem, kızarıklıklar ve şişlikler, parlaklıklar ve diş temizliği için fırçalama işleminde kanama görülmesi ya da kendi halinde gündelik hayatın içerisinde kanama meydana gelmesi. Çok nadir de olsa ağız kokusuna sebebiyet vermektedir. Bu gibi semptomların görülmeden önce hastalık sinsi bir şekilde ilerler ve hasta hastalığının farkına varmaz. Tedavisi ise oldukça basittir. Çoğu zaman doğru ağız ve diş temizliği sayesinde yok olmaktadır.
Kronik Periodontitis
Kronik Periodontitis
Yavaş ilerleyen ilerlemenin yavaşlığı nedeniyle hasta hastalığına alışır ve gün geçtikçe artan şikayetlerini önemsemez. Bu nedenle bu hastalığın tedavi süreci geç başlar. Hastalar arasında en çok görülen periodontitis tipidir. Hastalığı tanımlamak gerekirse, dişi çevreleyen dokuların enfeksiyon kapması ve enfeksiyona bağlı gerçekleşen yıkım süreci diyebiliriz. Önce diş eti sonra dişler ve diş kökleri akıbetinde ise çene kemiğine kadar inan bu enfeksiyon, çene kemiğinde erime meydana getirerek oluşturduğu ceplerde farklı tıbbi müdahale gerektiren hastalıklara sebebiyet verir. İleri düzey bir hastalık söz konusuysa ciddi riskler de söz konusu olmaya başlıyor. Belirtileri şunlardır; koyu kırmızı, morumsu diş eti rengi, diş eti çekilmesi/büyümesi, dişlerde açılma, diş eti çekilmesine bağlı olarak uzama, sağa ve sola dönme, sallanma, fonksiyon bozukluğu ya da fonksiyonunu kaybetme, dişler arasına ve cepler içine yiyecek artıklarının dolması, abse oluşumu, ağız kokusu, estetik bozukluklar şekilde bir liste oluşturmak mümkündür.
Agresif Periodontitis
Agresif Periodontitis
Kronik periodontitis hastalığına göre daha az sıklıkla ortaya çıkan fakat gençleri hedef alan bir periodontal hastalıktır. DNA yoluyla aktarılması mümkün olan kalıtsal bir hastalıktır. Yine kronik periodontitis hastalığına göre çok daha şiddetli geçer. İki farklı türü vardır bunlar Yerel Agresif Periodontitis ve Yaygın Agresif Periodontitis tipleridir. Yerel Agresif Periodontitis tipinde klinik olarak belirtilerini çok az belli eden fakat diş etlerinde oluşturduğu cepler bir hayli derin ve çene kemiğinde oluşturduğu hasar ise yüksek ölçüde yıkım içermektedir. Yaygın Agresif Periodontitis tipinde ise klinik belirtileri saptamak mümkün olmakla birlikte yine cepler büyük ve derin çene kemiğinde geçekleşen yıkım daha geniş kapsamlı bir de daha fazla dişe zarar verecek şekildedir. Her tedavi de olduğu gibi diş eri hastalıklarında da erken teşhis ciddi önem arz etmektedir. Çünkü bir hastalık vücudunuzda tam manasıyla yer kazanmadan belirtilerini çok sezdirmez. Bu nedenle bunu ancak diş hekimlerine yaptıracağınız periyodik muayenelerle güvence altına alabilirsiniz.